Türkiye Cumhuriyeti'mizin 100. yılını kutladığımız bu kutlu günde, tarif edilemez bir sevinç ve gurur duyuyoruz. 

 Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlayan Kurtuluş Mücadelesinin zaferinden sonra, tamda yüz yıl önce bugün ilan edilen Cumhuriyet, bizlere bırakılmış en büyük miras, vazgeçilemeyecek bir değer ve erdemdir. 

Cumhuriyet, damarlarımızda dolaşan kanın rengidir, kalbimizde ölümsüzleşen bağımsızlık sevdasıdır. Cumhuriyet Türk Milletidir. Cumhuriyetimizin bize gösterdiği bu yolda artık yüz yıllık bir mirasın ilhamı var; Şimdi bu mirasımız koca bir çınar gibi her zamankinden daha kuvvetli.

Bizler hiçte kolay kazanılmayan bir cumhuriyetin çocuklarıyız. Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere atalarımızın yüz yıl önce bizlere bıraktığı mirasın sorumluluğu üzerimizdedir. Oturduğunuz sıralardan başlayın işe, kullandığınız kalemden, yürüdüğünüz yoldan, baktığınız, duyduğunuz her şeyden. Çünkü sizler zekası, ileri görüşlülüğü, cesareti, iradesi ve yaratıcılığıyla bir mucizeyi gerçekleştiren Mustafa Kemal’in evlatlarısınız.  

Mustafa Kemal Atatürk’ünde dediği gibi “Cumhuriyeti yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz!” “Muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur!”
Haydi gençlerimiz çıkın bugün sokaklara; Alın al yıldızlı bayrağımızı, çekin çekebildiğiniz kadar göklere, sesinizin çıkabildiği kadar yüksek sesle okuyun İstiklal Marşı’mızı. Bugün bu yüzyıllık gurur sizin!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nızı kutluyorum.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!